Öykü Kitapları

Karşı Kıyının Işıkları

Hayata, aşka, kadına, doğaya ilişkin on yedi öykü…

 

Kitaptan bir bölüm


(Kral Ksidos ile Gözyaşı Şişesi’nden)

(……)Halkın soylu bir kralın tüm yaptıklarını bilmesi gerekmiyordu ve saray bir tepenin üstünde, ulaşılmaz uzaklıkta, dumanlar, mızraklar ve surlar arasında korunuyordu.

Av tutkusu ise sonunda Ksidos’un başına o gülünç kazanın gelmesine, aylarca süren ağır bir hastalık dönemi yaşamasına ve ölümüne yol açtı. Son ava çıkışında Ksidos yanındakilerden ayrılıp bir tavşanın peşine düşmüştü. Avcılar biraz sonra arkasından gittiler ve ormanın derinliklerinde onu, giysisinin ucundan bir ağacın dalına takılmış, atı altından kaçmış, havada debelenirken buldular. Onları görünce büsbütün sinirlenen Ksidos, kurtulmak için son bir çaba gösterdi ama dal kırılınca, kendini aşağıda buldu. Yuvarlandı ve bir çukurun dibinde durdu. Avcılar çukurun içinde yatan krallarınn ağır vücudunu zorlukla dışarı çıkardılar. Ama Kral Ksidos’un kırılan iki kaburga kemiği bir daha iyi olmadı. Ciğerinde yarattığı acılar giderek arttı ve ölümüne dek sürdü.

Bu olay Taiiba halkına ablası Heras’ın uygun bulduğu biçimde duyuruldu. Ksidos ormanda karşısına çıkan vahşi bir hayvanla boğuşurken yaralanmıştı. Bir süre sonra Taiiba’da yapılan testilerin üstünde, duvar süslemelerinde, Ksidos’u bir canavarla dövüşürken gösteren resimler yer almaya başladı. Mermer lahdinin başucunda bile işte bu öyküyü anlatan kabartmalar vardı.